Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) enflasyon oranları açıklanmıştır. İlgili veriler kapsamında tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) Mart ayında %0.1’lik artışla yıllık %5 olarak gerçekleşmiştir. Bu noktada uzmanların görüşlerine göre, Amerika’da uzun süredir yapılan faiz artışlarının etkisini görülmüş ve fiyatlar genel düzeyindeki artışlar durma noktasına gelmiştir.
Enflasyondaki bu durum oldukça olumlu bir gelişme olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan bu gelişmenin yatırım araçlarına ve diğer ekonomik göstergelere çeşitli etkileri olmaktadır.
Tüketici fiyatlarındaki düşüş ile FED faiz artırımı beklentisi de azalmış ve sermaye sahipleri yatırımlarını görece daha riskli araçlara kaydırma eğilimine girmiştir. Bu araçlar arasında geleneksel ve dijital borsa enstrümanları başta gelmektedir. Ayrıca, hisse senetleri, kripto paralar ve forex uygulamaları örnek olarak gösterilebilir.
Manşet ve Çekirdek Enflasyon
Manşet enflasyon, TÜFE’de yer alan tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarının değişimini yansıtırken, çekirdek enflasyon belirli mal ve hizmetlerin fiyatlarını baz alır. Manşet enflasyondaki gıda ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, kısa vadeli değişikliklere neden olabilirken, çekirdek enflasyonda bu dalgalanmaların etkisi daha azdır. Ancak uzun vadede, çekirdek enflasyonun da manşet enflasyonu takip ettiği görülebilir.
ABD’deki enflasyon verilerinin detaylarına bakıldığında çekirdek enflasyonun aylık %0.4’lük bir artış ile yıllık %5.6 olduğu görülmektedir. Anlaşılacağı üzere manşet enflasyon çekirdek enflasyondan daha düşük gelmiştir. Bunun sebebi olarak da enerjinin hariç tutulması ve kira artışlarının yüksek kalması düşünülebilir.
Enflasyon Verileri Sonrasında Yatırım Araçları
Enflasyon verileri bağlamında en iyi yatırım araçları tasarruf sahipleri tarafından yeniden değerlendirilip buna göre pozisyon alınabilir. Faiz artışlarının sabit kalacağı veya azaltılabileceği ön görüsüyle altın, gümüş veya petrol gibi diğer değerli emtialara yönelim olması yüksek ihtimaldir. Bu durumun altında yatan gerekçe ise faiz getirisinin azalacağına yönelik algıdır.
Döviz Kurlarının Durumu
Döviz kurlarının artması veya azalmasındaki temel etken arz ve talep durumudur. Bu durumu ise öncelikle faiz oranları belirler. Merkez bankalarının ilgili kurullarının faiz oranlarını ayarlamadaki ilk dikkate aldığı göstergede fiyatlar genel düzeyidir.
Buradan hareketle önümüzdeki dönemde faiz artışlarının kısıtlı kalabileceği ve kurlardaki artışın daha stabil olacağı değerlendirilebilir. Bunun yanında Türkiye gibi yüksek oranda dış borç stoku ve döviz ihtiyacı bulunan ülkelerin durumu ayrıca değerlendirilmelidir.
Forex Piyasasındaki Etkiler
ABD’de faiz artışlarının yavaşlayacağına dair olan beklenti Avrupa’da aynı şekilde değildir. Enflasyonun benzer şekilde düşürülememesinden dolayı Avrupa’da faiz artışlarına bir süre daha devam edebileceği ve bununda Euro’daki artışı sürdürebileceği ön görülebilir.
Bu noktada birikimlerini dövizde tutmak veya döviz üzerinden pozisyon alarak kazanç sağlamak isteyenler için forex piyasasında işlem yapmak akıllara gelebilir. En çok kazandıran ve güvenilir forex şirketleri nezdinde açılacak hesaplar üzerinden forex uygulamasında pozisyon alınabilir. Piyasadaki dalgalanmaların da göz önünde bulundurularak güvenilir forex aracı kurumları ile çalışılmasında fayda vardır.
